benzeri olan

benzeri olan
adj. precedent

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • oçaklık titik — ocak yapılacak çamur ve benzeri olan her nesne I, 150 oçakl ık yer ocaklık yer I, 150 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • FERİD(E) — Benzeri pek nâdir bulunan. Benzeri bulunmayan, yektâ. * Doğrudan doğruya Kur andan ders alıp ders veren ve kuvve i kudsiye sahibi olan Evliyaullah. Yalnız ve münferid. * Zamanında eşine rastlanmıyan. Akran ve emsali yok. * Dizilmiş inci. * Bir… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BEDİ' — (Bedia) Eşi, benzeri olmayan. Hayret verici güzellikte olan. * Garib. Acib. * Benzeri olmayan şeyleri vücuda getiren. Kimseye benzemeyen. İcad edici olan. * Hâlık ve Hallak ı Cihan olan. * Beğenilen. * Yeni bulunmuş ve görülmedik tarzda olan. *… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • örnek — is., ği 1) Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır. F. R. Atay 2) Göstermelik Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi. M. Ş.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. Ö. Seyfettin 2) Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika Kadın diye eşini bellemiş,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eşsiz — sf. 1) Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan Güzelliğine hayran olduğum bu eşsiz şehre karşı, onun bir insanı olmak borcumu bir derece yerine getirip sevinmiştim. H. Taner 2) Eş bulamamış, eşinden ayrılmış veya yanında eşi olmayan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • VAHDANİYET — Birlik, infirad. Benzeri olmamak. Artmaktan, ayrılmaktan, eksilmekten beri ve münezzeh olmak gibi mânaları ifade eden Allah ın bir sıfatıdır. Bu sıfatla muttasıf olana Vâhid denir ki; benzeri olmayan; tecezziden, tekessürden beri olan zât… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ABİDE — Uzun müddet dillerde destan olup kalan beliye ve dâhiye. * Bir milletin târihinde büyük bir değeri hâiz olan vak a. * Fesahat ve belâgatı dolayısıyle benzeri söylenemeyen şiir. * Tarihte yüksek ve hâkim bir mevkide olan vak aları veya büyükleri… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FERD — Tek, bir, yekta. Eşi, benzeri olmayan. Bîhemta olan.(Kâinatın âlemleri, envâları ve unsurları öyle birbiri içine girift olarak girmiştir ki, kâinatın hey et i mecmuasına mâlik olmayan bir sebeb hiçbir nev ine, hiçbir unsuruna hakiki tasarruf… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTEFERRİD — (C.: Müteferridîn) (Ferd. den) Tek ve yalnız olan. Eşi benzeri olmıyan. * Kendi başına idare olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”